Teknolojinin gelişimi ile birlikte üretimden, iletişime pek çok detay hayatımız için kolay ulaşılabilir oldu. Her mevsim bulunabilen sebze ve meyveler de bu gelişimden nasibini fazlası ile alıyor. Hayat farklı bir devinime doğru ilerleye dursun bilinçli tüketici diye konumlandırdığımız kişiler için organik olanın değeri gün geçtikçe artıyor. Son yılların gelişime meydan okuyan trendi organik gıdalar, doğal olanın önemini vurgulamak istercesine gündemdeki yerini koruyor.
Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazlarından organik gıdalar için marketler reyonlar düzenlerken, sadece organik ürünler satışa sunan dükkan ve pazarlar da birbiri ardına açılmaya devam ediyor. Peki, nedir bu organik gıdalar? Organik beslenme kavramının yaratıcısı organik gıdalarla beslenmenin kuralları nelerdir? Eğer organik olmayan besinleri tercih edersek sağlığımızı bu seçimden ne denli etkilenir? Gelin bu soruların yanıtlarını hep birlikte arayalım…
Öncelikle konuya aşina hemen her kişinin diline dolanan bu “organik gıda” kavramın ne olduğunu açıklayalım. Organik gıda, kimyasal madde kullanılmaksızın üretimi yapılan ürünlere verilen addır. Bir sebze ya da meyvenin hatta tahıl ürünlerinin organik olarak adlandırılabilmesi için haşere ilacı dahil olmak üzere hiçbir yapay maddenin üretim aşamasında kullanılmaması gerekir. Doğal ortamında yetişen bu gıdalar yabancı maddelerce işlenmediği için doğallığını kaybetmeyecekler ve dolayısıyla da insan sağlığı için bir tehdit olmayacaklardır.
Organik tarım, devlet denetimini kabul etmiş, gerekli sertifikalara sahip tarım kuruluşlarınca yapılabilmektedir. Bu nedenle her organik olduğu söylenen ürün organik değildir. Aslında, kendi bahçemizde yetiştirdiğimiz ürünler de dahil olmak üzere yol kenarlarında kamyonlarda satılan ve “bahçe” ürünleri olduğu iddia edilen sebze ve meyveler de organik değiller. Çünkü söz konusu organik tarım olunca yetiştirmede kullanılan toprağın kalitesinden, suyun kalitesine kadar her bir detay önemlidir ve özel denetimden geçirilmelidir.
Organik Beslenme Hangi Gıdalarla Sağlanmalıdır?
Organik gıdalarla beslenilmesi önemlidir. Meyve ve sebzelerin mevsimlerinde satın alınması ve tüketilmesi sağlık açısından fayda oluştururken, mevsimsiz tüketilen meyve ve sebzelerin sağlık üzerindeki olumsuz etkisi büyüktür. Zira mevsimsiz bulunabilen sebze ve meyveler gelişimlerini tamamlamaları için ağır ilaç ve hormonlara maruz kalırlar.
Suni yollarla yetiştirilen meyve ve sebzeler hem içeriklerinde olması gereken vitamin ve mineraller açısından fakir olurlar hem de beden üzerinde olumsuz etkilere sebebiyet verirler. Organik ürünlerle beslenmemenin, hormonlu gıda tüketiminin neden olduğu en çarpıcı örneklerden biri hiç kuşku yok ki henüz 10 aylık olan bir bebeğin göğüslerinin çıkmasıdır.
Özellikle elma, kiraz, vişne, ithal üzümler, nektarin, şeftali, armut, ahududu, çilek, dolmalık biber, kereviz, patates, ıspanak, yaban mersini, yeşil salata, havuç, domates gibi sebze ve meyvelerin organiklerinin tercih edilmesi sağlık açısından önemlidir. Çünkü bu ürünler ağır ilaçlama ve yüksek hormon verilerek üretilmektedir.
Doğal ve Organik Nasıl Beslenilir?
Hangi sebze ve meyvenin hangi mevsimde çıktığını bilmek doğal ve organik beklenmenin ilk adımıdır. Yaz aylarının sebzelerinden olan domates, salatalık, patlıcan, kabak ve fasulye gibi sebzeler güneş ışığının enerjisine ihtiyaç duyarlar. Doğal olmayan koşullar altında yetiştirilmek demek, sebzelerin kapalı alanlarda yapay ışıklandırma ile hormon ve fazlasıyla tarım ilacına maruz kalarak yetiştirilmesi demektir. Bu nedenle mevsim dışında bu sebzeler olabildiğince az tüketilmeye özen gösterilmelidir.
Günümüzde doğal ve organik gıdaları tarlasından toplayıp kapımıza kadar getiren ve bu konuda hizmet veren online mağazalar var. Örneğin memleketten gelsin, olsada yesek, taze masa ve hasanbey çiftliği popüler online mağazalar arasında. Bu saydığım mağazalardan sipariş verirken tikokupon.com’da bulunan indirim kuponlarını da kullanabilirsiniz.
Mevsim dışı satılan gıdalar, suni ortamlarda yetiştiğinden vitamin ve mineral yönünden fakir olurlar. İşte bu sebepten ötürüdür ki bu tip gıdaların tüketilmesi sağlığa katkı sağlamadığı gibi kanser riskini de %70 oranında artırabilmektedirler.
Mevsim dışı satın alınan meyve ve sebzeler kişinin kendine zarar verdiği oranda eğer hamilelik durumu söz konusuysa bebek için de aynı tehdidi barındırmaktadırlar. Özellikle gebelik durumunun söz konusu olduğu ya da emzirme dönemi devam eden annelerin organik olmayan gıdalara karşı daha hassas olmaları gerekmektedir. Zira alınan gıda annenin sütü ile bebeğe aktarılmaktadır. Bu da yukarıda örneklendirdiğim bebeklerin hormondan etkilenmelerine ve istenilmeyen sonuçların yaşanmasına neden olmaktadır.
Mevsiminde satın alınmayan besinler sağlığa olduğu kadar ev bütçesine de zararlıdır. Doğal koşullar altında gelişimini tamamlamayan bu besinler, özel işlemlerin maliyet yüksekliğinden de payını alırlar ve alışılageldik fiyatlandırmanın üzerinde rakamlara satışa sunulurlar.